Son günlerde Türkiye’nin önemli doğal güzelliklerinden biri olan Çanakkale, büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı. Yaklaşık bir hafta boyunca devam eden orman yangınları, hem çevre hem de yöre halkı üzerinde derin yaralar açtı. Sonunda ekiplerin yoğun çabaları sonucunda yangınlar kontrol altına alındı. Fakat bu yangınların geride bıraktığı etkiler, sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmadı. Yangınlar, kaybolan hayatları ve hatıraları da beraberinde getirdi.
Çanakkale’deki orman yangınlarının çıkış nedenleri henüz tam olarak belirlenememiş olsa da, son yıllarda artan iklim değişikliği etkileri ve insan kaynaklı ihmalin önemli rol oynadığı düşünülüyor. Yangınların başladığı günlerde, bölgedeki hava koşulları oldukça sıcak ve kuru bir yapıya sahipti. Yangın söndürme çalışmalarında görev alan ekipler, yangının yayılmasını önlemek için var gücüyle mücadele etti; ancak yangının büyüklüğü ve rüzgarın etkisiyle durum içinden çıkılmaz bir hâl aldı.
Bölge halkı, dumanların gökyüzünü kaplamasıyla birlikte evlerinden uzaklaşmak zorunda kaldı. Yangın, yerel ekosistemi tahrip ederek birçok canlı türünün yaşam alanlarını tehdit etti. Ağaçların yok olmasıyla birlikte, bölgedeki flora ve fauna üzerinde uzun vadeli etkiler oluşacağı öngörülüyor. Yangının bölgedeki sulak alanlara, nehir ve göletlere verdiği zararın da en kısa sürede araştırılması gerekecek.
Yangınların neden olduğu acılar arasında en zor kabul edilenlerden biri, sevdiklerini kaybedenlerin hikayeleri. Çanakkale'de hayatta kalanlar, olayların yaşandığı günlerin etkisini hâlâ üzerlerinde taşıyor. Bazı aileler, yangın sırasında sevdiklerini kaybetmenin yanı sıra, evlerini ve her şeylerini de yitirmenin acısıyla baş başa kalmış durumda. Yangın alanına dönen bazı aileler, sadece bir kimliği ve bir telefonu bulabilmenin tesellisiyle yetinmek zorunda kaldı.
Yangın sonrası her birey kendi travmasıyla yüzleşmek zorunda; kaybettikleri ile hayatlarına devam etme mücadelesi veriyorlar. Türkiye’nin her yerinden gelen destek ve dayanışma mesajları, bölgede yaşayan insanlara bir nebze olsun umut vermeyi amaçlıyor. Ancak bu durum, fiziksel kayıpların yanında ruhsal tahribatları ortadan kaldırmayacak. Uzmanlar, yangınların ardından yaşanan psikolojik etkilerin, toplum psikolojisi bakımından uzun vadeli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Yerel yönetimler ve çevre kuruluşları, yangından etkilenen alanlarda yeniden yapılanma çalışmalarına hızla girişti. Fakat bu süreçte öncelikli hedef, hem doğayı hem de insanları yeniden hayata döndürebilmek. Bu noktada toplumun dayanışma göstermesi, birçok aileyi yeniden toparlama yolunda en büyük destek kaynağı oldu.
Yangın sonrası yapılacak olan yeniden ağaçlandırma çalışmaları ve ekosistemin toparlanma süreci, önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla önem kazanacak. Çanakkale’nin yeşil alanlarının tekrar eski haline dönebilmesi için tuğla tuğla verilen mücadeleler, hem yerel hem de ulusal düzeyde dikkatle takip edilen bir konu haline geldi. Bu bağlamda, çevre bilincinin artırılması ve halkın doğaya yönelik sorumluluklarını unutmaması gerektiği gerçeği bir kez daha kendini gösterdi.
Özetle, Çanakkale’deki orman yangınları, kontrol altına alınsalar da geride bıraktıkları izlerle toplumun hafızasında uzun süre kalacak. Yangınlarda kaybolan hayatlar ve yok olan doğal kaynaklar, aslında büyük bir uyanışın başlangıcı olabilecek bir dönüm noktasıdır. Doğanın korunması ve insanların bu konuda daha bilinçli hareket etmesi gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Bir daha böyle bir felaketle karşılaşmamak için gereken tüm önlemlerin alınması da yine toplumun elinde.