Karadeniz’in vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan hamsinin sezonu, balıkçıların yüzünü güldürmekten çok, hüsran yaşamasına neden oluyor. Özellikle son birkaç haftadır hamsi avındaki düşüş, balıkçı teknelerinin erken paydos etmesine yol açtı. Bu durum, yalnızca balıkçıların değil, aynı zamanda balıkçılıkla geçinen ailelerin ve hamsi severlerin de endişelerini artırıyor. Hamsi avının azalması, balık alışverişinde yaşanan dalgalanmalar ve deniz ürünleri pazarındaki değişiklikler, sektördeki tüm paydaşları etkiliyor.
Karadeniz’deki hamsi gruplarının azalmasıyla birlikte, balıkçıların her sezon umutla beklediği av dönemi, bu yıl beklenmedik bir şekilde sonlandı. Özellikle eylül ve ekim aylarında yaşanan kötü hava koşulları ve deniz sıcaklıklarındaki anormallikler, hamsi sayısını önemli ölçüde etkiledi. Hava koşullarının değişkenliği, hamsilerin göçle ilgili davranışlarını da değiştirdi. Normalde bu dönemde hamsi sürülerinin yoğun olduğu noktalarda balıkçıların ağları daha sık dolarken, günümüzde neredeyse hiç hamsi yakalayamıyorlar. Bu durum, yalnızca hamsi avıyla geçinen balıkçılar için değil, aynı zamanda bu sektörle bağlantılı olan restoranlar, gıda tedarikçileri ve hamsi yiyen tüketiciler için de ciddi sonuçlar doğuruyor.
Hamsi avında yaşanan düşüş, balıkçıların geçim kaynaklarını tehdit ederken, sektörde hukuki ve ekonomik sorunları da beraberinde getiriyor. Balıkçılar, aldıkları destekleme primlerinin yetersiz olduğunu ve devletin bu konuda daha fazla adım atması gerektiğini ifade ediyorlar. Ayrıca, eski borçlarının üstesinden gelemeyen balıkçılar, bu durumda yanlış yönlendirilmenin ve yaşanan zorlukların etkisiyle sorunların daha da derinleştiğini belirtiyorlar. Bu noktada, balıkçılar arasında dayanışma ve kooperatifleşme gibi yeni yaklaşımlar geliştirilmesi öneriliyor. Bu sayede hem gelir kaybını azaltmak hem de sürdürülebilir bir balıkçılık politikası oluşturmak mümkün olabilir.
Sonuç itibarıyla, Karadeniz’de hamsi avının sona ermesi, yalnızca bir av sezonunun bitişi değil, aynı zamanda deniz ekosisteminin ve yerel ekonominin geleceği açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Balıkçılar, denizlerde daha fazla sürdürülebilir avcılık yöntemleri benimseyerek hamsi popülasyonunu yeniden artırmayı hedefliyor. Bu bağlamda, denizlerin korunması, alt yapının güçlendirilmesi ve balıkçıların sosyo-ekonomik durumlarının iyileştirilmesi, hem sektördeki istikrarı artıracak hem de gelecek nesiller için Denizlerimizi koruyacaktır.