Bugün sabah saatlerinde İstanbul'un Silivri açıklarında meydana gelen deprem, kenti salladı ve halk arasında korku dolu anların yaşanmasına sebep oldu. 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntılar, İstanbul'un her köşesinde hissedildi. Vatandaşlar, panik içinde sokağa döküldü. Uzmanlar, İstanbul’da sıkça yaşanan depremler hakkında değerlendirmelerde bulunarak, şehirdeki yapıların dayanıklılığının önemine dikkat çekti.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin merkez üssünü Silivri açıkları olarak belirlerken, sarsıntının derinliğinin 10 kilometre olduğunu açıkladı. İstanbul’un birçok noktasında hissedilen bu deprem, özellikle Silivri, Beylikdüzü ve Avcılar gibi sahil kesimlerinde yoğun bir şekilde hissedildi. Deprem anında birçok vatandaş, evlerinden çıkarak güvenli alanlara yöneldi. Ülkede yer alan kamu ve özel sektör binalarında herhangi bir yıkım ya da büyük hasar meydana gelmediği bildirildi. Ancak, acil durum ekipleri, olası zararları tespit etmek amacıyla hemen harekete geçti.
Özellikle deprem sonrası İstanbul'da artçı sarsıntılar meydana geldi. AFAD, peş peşe gerçekleşen 3.0 büyüklüğündeki artçı sarsıntılar için vatandaşları uyararak, özellikle merdivenleri kullanmamaları ve yüksek binalardan uzak durmaları gerektiğini duyurdu. Uzmanlar, bu tür depremlerin, İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesini sağlaması açısından önemli olduğunu belirtiyor.
Yer bilimci uzmanlar, İstanbul'un bir deprem şehri olduğunu ve bu tür olayların kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Özellikle 1999 Gölcük depremi sonrasında İstanbul’da büyük bir inşaat ve güçlendirme çalışmasının yapılmasına rağmen, hala birçok eski yapının risk altında olduğunu ifade ediyorlar. Uzmanlar, “İstanbul’un yeni deprem kuşağında daha önce hiç görülmeyen bir risk ile karşı karşıya kalması muhtemeldir. Bu nedenle güçlendirme ve kontrol süreçleri sürek arz eden bir ihtiyaçtır,” diyerek halkı bilgilendiriyor.
Halk ise, depremin ardından sosyal medya üzerinden duygu ve düşüncelerini paylaştı. “Korkutucu bir an yaşadık, herkes sokağa döküldü” şeklinde ifadeler paylaşılırken, bazı vatandaşların ise söğütlendiği belirtiliyor. “Bir deprem daha yaşamadık, bu şehir artık dayanamaz hale geldi,” diyenlerin sayısı da bir hayli fazla. Yetkililer, halkla iletişimi güçlendirerek, bu tür olayların eğitici yönlerinin öne çıkarılması gerektiğini dile getiriyor. Ayrıca, depremin ardından İstanbul’da herhangi bir panik durumunun yaşanmaması için çeşitli uygulamalar ve tatbikatların yapılacağı müjdesi verildi.
İstanbul’da meydana gelen bu deprem, sadece anlık bir sarsıntı değil; aynı zamanda şehir için bir uyanış çağrısı olabilir. Uzmanlar, kenti etkileyen depremlerin sürekli göz önünde bulundurulması gerektiğini, sakin ve temkinli olmanın hayat kurtarıcı olabileceğini hatırlatıyor. Depremler sonrası tüm bireylerin mutlaka acil durum planları yapması gerektiğini belirten uzmanların tavsiyeleriyle, İstanbul’un depreme karşı hazırlıklarını gözden geçirmesi, yaşam kalitesini artırması için büyük önem taşıyor.