Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ülkemizin siyasi hayatının merkezi ve Cumhuriyetimizin temel taşlarından biri olarak 105. yaşını kutluyor. 23 Nisan 1920’de Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan TBMM, milli iradenin tecelligahı olarak Türk milletinin bağımsızlığını ve egemenliğini simgeliyor. Bu yıl, sadece TBMM’nin kuruluşunun yıl dönümü değil, aynı zamanda millet iradesinin demokrasi tarihindeki önemini bir kez daha hatırlatma fırsatı sunuyor. TBMM’nin nasıl bir merkez haline geldiğini, önemli dönüm noktalarını ve günümüzde hala ne denli önemli bir rol oynadığını inceleyelim.
TBMM’nin kuruluşu, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sürecinin en kritik aşamalarından birini temsil ediyor. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, işgal altındaki bir ülkenin tekrar bağımsızlık mücadelesi vermesi ve bu mücadeleyi yönetecek bir örgütün gerekliliğini görerek meclisi kurdular. 23 Nisan 1920’de toplanan TBMM, Türkiye’nin ilk ulusal meclisidir ve bu tarih, bugün hâlâ Türkiye’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak coşkuyla kutlanmaktadır. İlk meclis, 288 milletvekili ile kurulmuş ve Cumhuriyet’in temellerini atacak olan yasaların kabulü için çalışmalara hız vermiştir.
Meclis, o dönemde yaşanan zorluklara rağmen, bağımsızlık mücadelesinde kararlılıkla ilerlemeyi başarmıştır. TBMM, siyasi birliğin sağlanması, düşman işgaline karşı direniş ve yeni Türkiye’nin hukuksal yapısının oluşturulması gibi konularda öncü rol oynamıştır. Bu süreçte kabul edilen yasalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin günümüzdeki anayasal yapısının da temellerini atmıştır.
Bugün TBMM, yalnızca geçmişin izlerini değil, aynı zamanda günümüzün dinamiklerini de yansıtan bir kurum olarak varlığını sürdürüyor. 105. yıl kutlamaları bağlamında, TBMM’nin zaman içerisinde geçirdiği dönüşüm ve yaptığı yenilikler çok önemli bir yer tutmaktadır. 1920’den günümüze TBMM, sadece yasaların yapıldığı bir yer olmaktan çıkmış, aynı zamanda halkın taleplerine yanıt veren, sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunan bir mecra haline gelmiştir. Bu vesile ile meclis, farklı toplumsal grupların temsiline de önem vermekte, kadın, genç ve engelli milletvekilleri için özel düzenlemeler yapmaktadır.
Günümüzde TBMM’nin önemi, sadece yasama süreci ile sınırlı değil. Bugün meclis, çeşitli komisyonlar aracılığıyla toplumsal sorunları daha etkin bir şekilde ele almakta ve yasaların halk ile buluşmasında aracılık etmektedir. Ayrıca, TBMM’de gerçekleştirilen oturumlar, milletin iradesinin doğrudan yansıtıldığı demokratik bir platform olarak önemli bir işlev görmektedir. Bu bağlamda, TBMM çatısı altında bulunan siyasi partiler, çeşitli görüşleri temsil ederek, Türkiye’nin çok sesli yapısını zenginleştirmekte ve halkın isteklerine yönelik politikaların geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.
Son yıllarda teknolojik yeniliklerle de birlikte TBMM, dijitalleşme sürecine büyük adımlar atmıştır. Sanal meclis çalışmaları, uzaktan katılma imkanları ve diğer teknolojik altyapılar, TBMM’nin daha erişilebilir ve şeffaf bir yapı haline gelmesine olanak tanımaktadır. Bu bağlamda, halkın meclis faaliyetlerini daha yakından takip etmesi sağlanmakta, demokratik sürecin şeffaflığı artırılmaktadır.
TBMM’nin 105. yılı, sadece geçmişe bir anlama arz etmekle kalmayıp, geleceğe yönelik hedeflerin de belirlenmesine olanak tanımaktadır. Önümüzdeki yıllarda TBMM’nin daha etkin, daha kapsayıcı ve daha demokratik bir yapı ile öncelikle genç nesillere örnek teşkil etmesi beklenmektedir. Bu çerçevede yapılan çeşitli projeler ve girişimler, TBMM’yi yalnızca bir yasama organı olmaktan çıkarıp, aktif ve dinamik bir toplumsal değişim lideri konumuna taşıyacaktır.
Sonuç olarak, TBMM’nin 105. yılı, hem geçmişe saygı duruşu hem de geleceğe yönelik umut dolu bir bakış açısını beraberinde getiriyor. Türk milletinin iradesinin tecelligahı olarak TBMM, demokrasi tarihimizdeki önemini her geçtiğimiz yıl yeniden kanıtlayarak ilerlemeye devam edecek. Bu kutlu yolculukta, her vatandaşın aktif katılımı ve katkısı, milli iradenin daha da güçlenmesine olanak sağlayacaktır.